ÖĞRETMENLERİN HAKKI GASP EDİLMEMELİDİR

MEB 4 Eylül tarihli yazısına göre öğretmenlerin okula nöbetleşe gelmelerinin yanında hafta içi yerine getirdikleri canlı ders ve DYK ücretleri maaş karşılığı görev olarak tanımlanmaktadır. Öğretmenler çeşitli araçlarla ders görevlerini ve rehberlik faaliyetlerini gerçekleştirmektedir.

4 Eylül tarihli yazı 18 Eylül’e kadar geçerli olsa da okulların açılmaması nedeniyle uygulamanın sürmesi beklenmektedir. Mevcut uygulama hakkaniyetli değildir. Bakanlık öğretmenlere yüz yüze eğitimde üzerine düşen ders yükü kadar canlı ders atamalı, maaş karşılığının üzerindeki saatleri rehberlik kişilik hizmetleri ve planlamayı da dahil ederek ek ders olarak ödemelidir. Her duruma uygun hazırlığı olduğunu açıklayan Bakanlık canlı ders uygulamasını bu şekilde düzenleyerek hakkaniyetli bir uygulama ortaya koymalıdır. Böylesi bir uygulama öğrencilerin eğitim hedeflerini kazanması için de gereklidir. Bakanlık her öğrenciyi tüm kazanımlardan sorumlu tutup sınav yapmayı hedeflemektedir. O kazanımlar için gerekli eğitim süresinin verilmemesi de eğitim ilkeleriyle bağdaşmaz. Meslekî ve Teknik Anadolu Liselerinde her öğretmene haftalık 15 saat ek ders ödemesi yapılmalıdır. Ortaokul 8. sınıf ve lise 12. sınıf DYK’da hafta içi, hafta sonu ayrımına son verilmelidir. Öğretmenlerin esnek çalışma modeline göre okula geldikleri güne nöbet ücreti ödenmelidir. Okul öncesi ve ilkokul birinci sınıflar ile DYK’da salgına yönelik gerekli önlemlerin alınması sağlanmalıdır.

Eğitim emekçileri üzerine düşen fedakârlığı yerine getirmektedir, Bakanlık eğitim emekçilerini yük olarak gören tutumundan vazgeçmelidir. Millî Eğitim Bakanlığı özel okullara teşvik adı altında destekten, cemaat, tarikat uzantılı vakıf ve derneklere yargı kararlarına aykırı olarak eğitim protokolü imzalayıp kaynak aktarmaktan, millî eğitim bütçesindeki savurganlıklardan vazgeçmeli, salgın döneminde üzerine düşen fedakârlığı ve sorumluluğu yerine getiren eğitim emekçilerinin haklarını, emeğini gasp etmemelidir.

Hepimizin Sendikası grubu olarak eğitim çalışanlarının emeğinin gasp edilmesinin, özlük haklarında kayıplara yol açacak uygulamaların karşısındayız.

HEPİMİZİN SENDİKASI GRUBU